İnsanlar gibi firmalar ve şirketler de iletişim ihtiyacı duymaktadır. Bunun başlıca sebebi şirketlerin tıpkı insanlarda olduğu gibi sürdürülebilir etkileşim, sosyalleşme ve kendini ifade etme ihtiyacı duymasından kaynaklanmaktadır. Özellikle halkla ilişkilerin öncüsü olarak kabul edilen Iyv Lee bu durumu fark etmiş ve şirketlerin sürekli bir iletişim ihtiyacı olduğunu o dönemin iş verenlerine izah ederek tarihte ilk defa bir firmanın yaşadığı kriz hakkında New York Times gazetesine yazı göndermiştir. Bu yazı “Kamuyu Bilgilendirme” adı altında ilk basın bülteni olarak kabul edilmektedir. Bu tarihten itibaren kurumlar kamunun aydınlatılması gerektiğinin ve halkın kamuoyu ile bilgilendirilerek olası bir kriz durumundan kurtulmayı amaçlamışlardır.
Peki kamuyu bilgilendirme ve basın bültenlerinin önemi nedir ve ne işe yaramaktadır? Bu soruyu birkaç örnek ele alarak daha iyi anlayabiliriz.
İlk örneğimiz Pennsylvania Demiryolları; 1906 yılında Pennsylvania yakınlarında meydana gelen kazada 53 kişi hayatını kaybetmişti. Bu durumu medya ve halktan saklamak isteyen şirket yöneticileri, Iyv Lee’nin yoğun ve ısrarları sonucunda basını bilgilendirmeyi kabul etmişlerdir. İlk iş olarak kaza bölgesine ücretsiz bir gezi düzenleyen Iyv Lee, aynı zamanda gazetelere de sürekli bir basın bülteni ve broşür akışı oluşturmuş bu sayede demiryolu firmasına karşı yöneltilen suçlamaları ve olumsuz görüşleri bertaraf etmeyi başarmıştır.
Bir başka örneğimiz halkla ilişkilerin “babası” olarak kabul edilen Edward Bernays’ın Lucky Strike çalışmasıdır. Lucky Strike, The American Tobacco Company’nin piyasaya sürmüş olduğu sigara markasıdır. Sigara satışlarını arttırmak isteyen The American Tobacco Company firması, kadınların bu marka sigarayı tercih etmediklerini ve tercih edilmeme sebeplerinin ise sigara paketlerinin yeşil olan rengi kadınlarca kıyafetlerine uymamasından kaynaklandığını tespit etmiştir. Bu düşünceyi ortadan kaldırmak isteyen The American Tobacco Company, E. Bernays ile anlaşarak çalışmalarda bulunmasını istemiştir. E. Bernays çalışmalarında firmanın paket rengini değiştirmek istemediğini anlayınca yeşil rengini moda haline getirmeye karar vermiştir. Dönemin önde gelen moda devlerini ikna ederek yeşil rengi elbiseler ile ilgili yayın yaptırmış, yine basın yolunu kullanarak yeşil tema ağırlıklı yüksek sosyeteye yönelik bir balo düzenleyerek o yıl yeşil renginin moda haline gelmesini ve satışlarda büyük bir yükselme yaşanmasını sağlamıştır.
Bir örneklem de günümüzden vermemiz gerekirse IBM’nin uyguladığı iletişim çalışmasını verebiliriz. İletişim hatalarını farkına varmış olan, bilişimden otomobil sektörüne kadar çalışmalarda bulunan dünyaca ünlü IBM markasına baktığımız zaman, müşterileri ile iletişimi zayıfladığı için ihtiyaçları karşılayamaması ve kurum içi iletişim eksikliklerinden dolayı pazarda büyüme gerçekleştirememesi firmanın sonunu getirmek üzereydi. IBM bu durumun farkına vararak güçlü ve zayıf yanlarında incelemelerde bulunarak iletişimini ve çalışma şartlarını değiştirmiş bu sayede günümüze kadar varlığını sürdürebilmiştir.
Bu üç örneklemden de gördüğümüz üzere firmalar için kamuyu bilgilendirme ve sürekli iletişim son derece önemlidir. Çok ani gelişen veya çok anlamsız sebeplerden dolayı krize giren firmalar basın üzerinden halk ile iletişime geçerek bu durumu tersine çevirmeyi başarabilmektedirler. Geçmişten günümüze kadar olan tüm firmaları incelediğimiz zaman firmalar arası iletişimin önemini fark etmekteyiz. İyi bir iletişime sahip firmalar uzun yıllar varlığını devam ettirirken, iletişimlerinde eksiklik olan firmalar ne yazık ki varlıklarını yitirip gitmeye mecbur durumdadırlar.